Kur’ân-ı Kerim’de haram kılınan hayvan kökenli gıdalar içerisinde açıkça ismi belirtilen tek hayvan domuzdur. (Bakara, 2/173; Mâide, 5/3; Enâm, 6/145; Nahl, 16/115) Ayetlerde “domuzun etinin” vurgulanması, bu hayvandan beklenilen en önemli yararın etine yönelik olması nedeniyledir. Literatürde domuzun yalnızca etinden değil, kemikleri ve yağı da dâhil bütün cüzlerinden faydalanmanın haram olduğu açıkça belirtilmiştir.
Domuzdan kaçınmanın kapsamı konusunda ulaşılan görüş birliğini Cessâs, “ümmetin domuzla ilgili ayetlerin metninde ittifak ettiği gibi, muhtevası ve yorumlanmasında da ittifak ettiği” tespitiyle vurgulamaktadır. Yalnızca domuz kılının deri vb. mamullerin dikişi için kullanılabileceği, bazı fıkıhçılar tarafından bir takım çekincelerle birlikte kabul görmüştür. (Cessâs, Ahkâmü’l-Kur’ân, Beyrut 1992, I, 153; III, 296-297; Kâsânî, Bedâiu’s-sanâî, Beyrut 1986, I, 63; İbn Kudâme, el-Muğnî, Riyad 1997, I, 109)
Fıkıh kitaplarındaki açık ifadelerden anlaşıldığı üzere (Bedreddin el-Aynî, Minhatü’sülûk fi şerhi Tuhfeti’l-mulûk, Katar 2007, s. 48; İbn Nüceym, el-Bahrü’r-râik, Beyrut 1993, VI, 87-88) bu görüşler de o dönemde ilgili işler için alternatif malzeme sıkıntısı çekilmesinden kaynaklanmakta ve zaruret kavramıyla ilişkilendirilmektedir. Dolayısıyla bu ruhsatın da döneminin şartlarına bağlı olduğu dikkatten kaçmamalıdır. Domuz mahiyeti (aynı) itibarıyla necis kabul edildiği için, domuz derisinin de tabaklama ve benzeri işlemlerle temiz hale gelemeyeceği İslam âlimlerinin tamamına yakını tarafından benimsenmiş ve bu ittifaka aykırı yaklaşımlar “şâz” olarak değerlendirilmiştir. (Zeylaî, Tebyînü’l-hakâik, Bulak 1313, I, 26; İbn Abdülber, el-İstizkâr, Kahire 1993, XV, 347, 349; Dusûkî, Hâşiyetü’d-Dusûkî ale’şŞerhi’l- Kebîr, Mısır ts., I, 54)
Çoğunluğun bu yaklaşımına mukabil Zahirîler, “tabaklanan deri temiz olur” (Müslim, Hayz, 105; Ebu Davud, Libâs, 38) hadisinin kapsamına girdiği gerekçesiyle domuz derisinin de tabaklandığı takdirde kullanılabileceğini savunmuşlardır. (İbn Hazm, el-Muhallâ, Mısır 1347, I, 118, 123, 124; VII, 390) Bunun yanında Hanefî fakîh Ebu Yusuf’tan da tabaklandığı takdirde domuz derisinin temiz olacağına dair bir rivayet bulunmakla birlikte ilgili rivayet, “zâhirürrivâye” kapsamındaki mezhebin temel görüşü ile uyuşmamaktadır. (Serahsî, el-Mebsût, İstanbul 1983, I, 202; Kâsânî, Bedâiu’s-sanâî, I, 86; İbrahim el-Halebî, Gunyetü’lmütemellî (Halebî-i Kebîr), İstanbul 1295, s. 147-148; Tahtâvî, Hâşiyetü’t-Tahtâvî alâ merâkı’l-felâh, Kahire 1356, s. 90) Bu rivayetin “şâz” olduğu ve Ebu Yusuf’tan “zahirürrivâye” kapsamında aktarılan görüşle uyuşmadığı da Hanefi fıkıhçılarca tasrih edilmiştir. (İbn Emîr el Hâc, Halbetü’l-mücellî ve buğyetü’l-mübtedi fî şerhi Münyeti’l-musallî, Beyrut 2015, I, 560; İbrahim el-Halebî, Gunyetü’l-mütemellî (Halebî-i Kebîr), s. 197)