Bir Müslüman, haram olan iş, mal veya hizmet üretimini kendisi yapamayacağı gibi bunları yapacak kişiye de gayrimenkulünü kiraya veremez. (bk. Şeybanî, el-Asl, 3/465; Serahsi, el-Mebsut, 16/38-39; İbn Nüceym, el-Bahru’r-Raik,8/230; İbn Kudame, el-Muğnî, 5/407).
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “İyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.” (el-Mâide, 5/2). “Kim iyi bir işe aracılık yaparsa, onun da o işten nasibi/sevabı vardır. Kim de kötü bir işe aracılık yaparsa onun da o günahtan bir nasibi/sorumluluğu vardır.” (en-Nisâ, 4/85).
Ayrıca hadislerde de haram olan bir şeyin kullanımı, üretimi ve bu konuda başkasına yardımcı/destek olunması kesin olarak yasaklanmıştır. Resûlullah (s.a.s.) faizi yiyene, yedirene, (sözleşmesini) yazana ve şahitlik edene lanet etmiş, ‘Onlar (bu günahta) eşittirler.’ buyurmuştur (Müslim, Müsâkât, 106 [1598]). Resûlullah (s.a.s.) aynı şekilde içki konusunda da sekiz kişiye Allah tarafından lanet edildiğini belirtmiş; bunlardan birinin de taşıyıcısı olduğunu ifade etmiştir (Ebû Dâvûd, Eşribe, 2 [3674]; bk. İbn Mâce, Eşribe, 6 [3380-3381]; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/316 [2899]; 2/25 [4787]).
Sonuç olarak, bir Müslümanın ücret mukabilinde haram iş yapması veya yaptırması caiz olmadığı gibi içinde haram iş yapacağı kesin olarak bilinen kişi ya da kurumlara gayrimenkulünü kiraya vermesi de zaruret olmadıkça caiz değildir.