Sağlığı korumak veya tedavi olmak amacıyla İslam öncesi Arap toplumunda da uygulanan hacamatı, Hz. Peygamber (s.a.s.) bizzat yaptırmıştır (Buhari, Savm, 32; Tıp, 13; Müslim, Musakat, 62-63). Hacamat, hadislerde geçen tıp ve tedavi ile ilgili diğer uygulamalarda olduğu gibi tecrübeye dayalı tıbbi bir tedavi yöntemidir.
Hakkında pek çok klinik araştırmanın yapıldığı hacamat, geçmişte olduğu gibi günümüzde de bir tedavi yöntemi olmaya devam etmiş; “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” ile 2014 yılından itibaren tamamlayıcı tıp uygulamaları arasında kabul edilmiştir. Bununla birlikte hacamatın sağlıksız ortamlarda ve tıbben ehil olmayan kimseler tarafından icra edilmesi sağlık açısından önemli tehlikelere yol açabilmektedir. Bu itibarla hacamatın, yeterli bilgi ve tecrübeye sahip ehil kişilerce yapılmasına dikkat edilmelidir.