Kur'ân-ı Kerîm’i okumak ibadet olduğu gibi onu dinlemek de farz-ı kifâye olarak nitelenen bir ibadettir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/545). Çünkü Yüce Allah, “Kur’ân okunduğu zaman onu dinleyin ve sessiz durun ki rahmete nail olasınız.” (el-A'râf, 7/204) buyurmaktadır. Kur’ân okuyacak kişinin, gönlünü ve zihnini ilâhî kelâma verebilmesi için uygun bir ortamı seçmesi doğru olur.
İnsanların başka işlerle meşgul olduğu bir ortamda onları işlerinden alıkoymaksızın Kur’ân-ı Kerîm’in açıktan okunması mümkündür. Herhangi bir mazeret sebebiyle dinleyemeyenler de sorumlu olmazlar. İnsanların işine engel olma ihtimali olan veya Kur'ân-ı Kerîm’in saygınlığıyla bağdaşmayacak ortamlarda ise kişinin, Kur'ân’ı kendisinin duyabileceği şekilde okuması gerekir.